Amerika Birleşik Devletleri, girişimcilere fırsatlar sunan bir ülkedir. İyi bir iş planı yaparak bu ülkede yükselmek ve kâr elde etmek mümkündür. ABD’de iş yapmak, birçok fırsat getirmekle birlikte vergi konusunda hassasiyet gerektirir. Zira ülkede faaliyet gösteren yerli ve yabancı firmaların ödemekle yükümlü oldukları farklı vergi kalemleri söz konusudur.
ABD, vergi oranları ve uygulamaları konusunda gelişmiş prosedürlere sahiptir. Dolayısıyla bu ülkede çalışırken Amerikan makamlarının bu hususta hassas olduğunu unutmamak gerekir. Ödemelerde veya beyanda görülen bir eksiklik, ticari faaliyetlerinizin zarar görmesine sebep olabilir. Olumsuz bir durumla karşılaşmamak için vergi ödemelerini iş planına eklemeniz tavsiye edilir. Sizin için hazırladığımız bu içeriği okuyarak Amerika vergi oranları hakkında kapsamlı bilgi edinebilirsiniz.
Ticari Girişim Yapanların Amerika Vergi Sisteminde Dikkat Etmesi Gerekenler Nelerdir?
ABD kanunlarına göre ülke sınırları içinde faaliyet gösteren her şirket, vergi ödemekle yükümlüdür. Bu yükümlülük için vatandaşlık koşulu aranmaz. Başka bir ifadeyle ülkede satılan ürün ve hizmetlerin tamamı için Amerikan makamlarına vergi ödeme zorunluluğu bulunur.
Amerika vergi sistemi, federal devlet ve eyaletler bazında ikiye ayrılır. Ülkenin birçok yerinde şehirler de vergi talep eder. Federal ödemeler, Hazine Bakanlığı’na bağlı bir kurum olan İç Gelir Servisi (IRS) tarafından düzenlenir ve tahsis edilir. Eyalet ve şehir vergileri ise ilgili yerel idarelerin kurumları tarafından toplanır.
Vergi prosedürlerindeki ayrımlar, ABD’de faaliyet gösteren firmaların dikkat etmesi gereken hususlardan biridir. Örnek vermek gerekirse Oregon eyaletine bağlı Portland kentinde bulunan bir şirketin; şehre, eyalete ve federal devlete ödeme yapması gerekebilir. Diğer yandan eyaletler arasında Amerika vergi oranları bazında farklılıklar olması normaldir. Ülkede girişim yaparken bu hususlara dikkat etmek faydalı olur.
Vergilerin düzenli takibi, ülkede ticari faaliyet göstermeyi planlayan firmaların göz önünde bulundurması gereken farklı bir konudur. ABD’de vergi beyanı ve ödemesi için prosedürlerin eksiksiz tamamlanması gerekir. Beyanın eksik yapılması veya ödemelerin aksatılması, ticari faaliyetlerin durmasına kadar varan olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Amerika’da Vergi Oranları Hesaplaması Nasıl Yapılır?
Amerika vergi oranları, yıllık olarak hesaplanır. Bu prensip hem bireyler hem de şirketler için geçerlidir. Beyan için gerekli formları doldurmalı ve bunları ilgili kurumlara iletmeniz gerekir. Devamında yıllık kazancınız üzerinden hesaplanan vergileri, belirtilen tarihlere kadar ödeyebilirsiniz.
Şirketinizin yıllık ticari kazancı, vergi hesaplaması yapılırken dikkat edilen konuların arasındadır. Belli bir limitin altında elde edilen gelirler vergiden muaf tutulabilir. Örneğin; Hazine Bakanlığı tarafından 2021 yılında yayınlanan rehberde, mükellefiyet koşulları hakkında detaylı bilgi bulunur. Bu dokümana göre ayda 400 dolardan az kazanan çalışanlar ve serbest meslek sahipleri, gelir vergisinden muaftır.
Amerika oranları çok farklı olduğundan mükellefiyet konusunda da çeşitlilik söz konusur. Örnek vermek gerekirse evden çalışan bir kişinin ödemesi gereken vergiler ile küçük işletmeler için şart koşulan kalemler farklıdır. Dolayısıyla ülkede yatırım yapmak isteyen kişilerin, bu konuda yeterli düzeyde bilgiye sahip olması gerekir.
Amerika’da Eyaletler Arasındaki Vergi Farkları Neden Kaynaklanır?
Amerika eyalet vergileri, ilgili yerel yönetimlerin kanunlarına göre düzenlenir. Her eyaletin farklı vergi ve teşvik mekanizmaları vardır. Bazı eyaletlerde şirket kurma ve ticari faaliyet gösterme konusunda destekler söz konusudur. Bu bölgelerde ödemelerde muafiyet veya indirim de uygulanabilir. Ülkede girişimde bulunmadan önce eyaletler tarafından belirlenen koşulları detaylı bir biçimde araştırmak bu açıdan faydalı olur.
Yerel yönetimlerin kanuni düzenlemeleri de Amerika vergi oranları arasında eyaletler bazında farklılık doğurur. Örneğin; bazı eyaletlerde ham maddeler ve ofis ekipmanları vergiye tabi değildir. Ancak bu durumun ülkenin tamamında geçerli olduğu söylenemez. Diğer yandan, bazı eyaletlerde tek kullanımlık plastiklerin ve petrol türevi ürünlerin satışına dair yüksek vergi getiren düzenlemeler söz konusudur. Faaliyet göstereceğiniz eyaleti seçmeden önce bu tür kanuni durumlar hakkında detaylı bilgi sahibi olmanız tarafınıza avantaj sağlar.
İş olanakları, eyalet bazında vergi farklarını belirleyen hususlardan biridir. New York’taki ticari hareketlilik, Wyoming’e nazaran daha yüksek olduğu için buradaki vergilerin yüksek olması normaldir. Bunun yanında bazı eyaletlerde kimi dönemsel istisnalardan da bahsedilebilir. Örneğin; 2020 yılında CNBC’de yayınlanan bir habere göre ülkedeki yedi eyalette pandemi sebebiyle evden çalışan kişilere vergi muafiyeti uygulanmıştır.
Amerika’daki Vergi Türleri Nelerdir?
Amerika’da bireyler ve şirketler için ayrı vergiler söz konusudur. Ülkede oturma iznine sahip olan herkes, vergi mükellefi olarak kabul edilir. Burada ticari faaliyet için gereken vergilerin yanı sıra ikamet durumundan kaynaklanan ödemeleri de yapmanız gerekir. Örnek olarak; faaliyetlerinizi yürüttüğünüz bölgede bir ev satın aldığınızda emlak vergisi ödemekle yükümlü hâle gelirsiniz.
Amerika vergi oranları, ödemenin türüne göre değişiklik gösterir. Bu oranlar, genellikle yıllık olarak hesaplansa da bazı kategorilerde aylık ödemeler de mevcuttur. Ülkede ticari faaliyet gösterirken ödemeniz gereken başlıca vergiler aşağıdaki gibidir.
Gelir Vergisi
Gelir vergisi (income tax), Amerikan vatandaşlarının yanı sıra ülkede oturma iznine sahip olan yabancıların ödemesi gereken bir kalemdir. Söz konusu vergiler, gelire göre değişiklik gösterir. Hanedeki kişi sayısı gibi hususlar ödenmesi gereken miktar üzerinde belirleyicidir. Gerçek kişilerin yanı sıra şirketler de bu vergiye tabidir.
Ülke genelinde geçerli olan gelir vergisi, aylık kazanca göre hesaplanır. Örnek olarak; tek başına yaşayan ve ayda 9000 dolarlık kazanç elde eden bir kişinin ödemesi gereken vergi %12 olarak hesaplanır. Bu durumda yıllık olarak 12.960 dolar tutarında bir ödeme söz konusu olur. Amerika vergi oranları, gelire paralel olarak yükselir. Bu vergi, aylık kazanç miktarına göre %37’ye kadar çıkabilir.
Gelir vergisinde çeşitli dönemlerde indirimler ve mükellefiyetler yürürlüğe konur. Pandemi döneminde yapılan indirimler, bu duruma örnek gösterilebilir. Söz konusu dönemde yıllık 24.000 Amerikan dolarına kadar indirim yapılmıştır. Evli ve bekar kişilerin ödemesi gereken gelir vergisi tutarı ise benzer şekilde değişiklik gösterebilir.
Satış Vergisi
ABD’de ülke genelinde geçerli olan bir satış vergisi mevcut değildir. Başka bir ifadeyle ülkede Türkiye’deki KDV’ye veya AB’deki VAT’ye benzer, ürün fiyatı başına belirlenmiş genel geçer bir vergi yoktur. Söz konusu vergi kalemi, eyaletler tarafından belirlenir. Ülkede satış yapmayı düşünüyorsanız eyalet bazında ürün başına belirlenen ödeme tutarlarını göz önünde bulundurmanızda fayda vardır. Aşağıdaki eyaletlerde ürün satışlarından herhangi bir vergi alınmaz.
- Hawaii
- Idaho
- Kansas
- Oklahoma
Amerika’da tekstil ve temel gıda satışından vergi almayan eyaletler de mevcuttur. Giyim ürünlerini vergiden muaf tutan Minnesota, New Jersey, Vermont ve Pennsylvania bu duruma örnek gösterilebilir. Ülkedeki birçok eyalette ve şehirde temel ihtiyaç olarak kabul edilen gıda malzemeleri, bu tür ödemelerden muaftır. Paketli ve işlenmiş ürünler ise genellikle bu kapsamın dışında kalır. New York, bu konuda bir istisnaya sahiptir. Eyalette hazır çorba, konsantre toz meyve suyu ve bisküvi gibi hızlı tüketim ürünlerinden vergi talep edilmez.
Massachusetts, New York ve Rhode Island eyaletlerinde toplam alım tutarına göre bir satış vergisi belirlenir. Örneğin; tekil ürünler vergiden muafken toptan alımlarda Amerika vergi oranları devreyebirebilir. Bu, söz konusu ülkede toptan ham madde satın alacak kişilerin göz önünde bulundurması gereken bir unsurdur.
Tüketim Vergisi
Tüketim vergisi, uygulanış bakımından satış bazında alınan ödemelere benzer. Bu ödeme türü, genellikle ürün fiyatı üzerinden %1 ila %5 arasında uygulanır. Söz konusu ödeme, satış vergisinin aksine ülke genelinde geçerlidir ve yalnızca belirli ürünlerde uygulanır.
Alkol ve tütün mamullerinde uygulanan tüketim vergisinin amacı, söz konusu ürünlere duyulan bağımlılığı azaltmaktır. Bu ödeme, satış vergisine ek olarak ürünün fiyatına ilave edilir. Örnek vermek gerekirse vergisiz fiyatı 10 dolar olan bir alkollü içkinin fiyatına %3 SV ve %2 TV eklenmesinin sonucunda ücret 15 dolara ulaşır.
Akaryakıt da de tüketim vergisinin uygulandığı ürünlerin arasında yer alır. Bu ödeme, benzin ve dizel yakıtlar için geçerlidir. Alkol ve sigara ürünlerinden farklı olarak petrol mamullerinde vergi, satıcı firmadan tahsis edilir. Bu uygulamada galon fiyatı başına bir tutar belirlenir.
Bordro Vergisi
Bordro vergisi, çalışanın sosyal güvenlik haklarından yararlanması için ödenen bir kalemdir. Bu vergi, Türkiye’de geçerli olan SGK ödemeleriyle benzerlik gösterir. Söz konusu vergi, çalışanın maaşı üzerinden belirli bir yüzde dikkate alınarak hesaplanır. Bordro ödemeleri, çalışan ve işveren tarafından eş zamanlı olarak yapılır.
Maaş üzerinden ödenen vergi, çalışanın sağlık hizmetinden ve emeklilik haklarından yararlanmasını sağlar. Bu ödeme, ülke genelinde zorunludur. Maaş üzerinden belirlenen oranlar ise eyaletlerin kanunlarına göre değişiklik gösterir.
Bordro ödemeleri, FICA ve FUTA olmak üzere iki paydan oluşur. FICA (Federal Sigorta Katkıları Yasası) payının ödeme yükümlülüğü, ülkenin birçok yerinde işverene aittir. Söz konusu vergi, personelin işe giriş yaptığı tarihten itibaren ödenir. Bu ödeme Medicare yani sosyal güvenlik sistemini finanse eder. FUTA ise işsizlik maaşı fonu için ödenen bir kalemdir. Bu fondan yararlanmak isteyen bir çalışanın en az 20 hafta çalışmış ve ayda asgari 1500 dolar kazanıyor olması gerekir. Söz konusu vergi, bir fona aktarılır ve kişinin işsiz kalması durumunda maaş biçiminde ödenir.
Mülk Vergileri
Üzerinde bina bulunmayan araziler, mülk vergilerine (land value tax) tabidir. Bu vergileri düzenleyen kanunlar, ABD’nin erken dönemlerine dayanır. Thomas Jefferson’ın başkanlığı döneminde yürürlüğe giren uygulama, günümüzde hâlâ devam etmektedir. Söz konusu verginin oranı ve prosedürleri eyaletten eyalete farklılık gösterir.
Arazinin konumu, mülk üzerinden talep edilen bu konudaki Amerika vergi oranlarını belirleyen unsurlar arasındadır. Kent merkezine yakın olan bölgelerin vergileri diğer yerlere göre daha yüksek olabilir. Arazinin niteliği ve değeri de ödeme tutarları üzerinde belirleyicidir. Örneğin; tarım arazileriyle üzerine inşaat yapmak için satın alınan arsalar için farklı oranlar söz konusudur. Ödemeler genellikle arazinin yüz ölçümüne göre belirlenir.
Herhangi bir bölgenin önceye göre değer kazanması, orada uygulanan vergilerin aynı oranda yükselmesine sebep olabilir. Örnek olarak; Pittsburgh’taki Market Square bölgesinde, 2001 yılında civardaki gelişmelere ve nüfus artışına bağlı olarak radikal bir yükseliş görülmüştür. Bölgedeki yapılanmalar, yeni inşa edilen yollar ve diğer olanaklardaki artış, arazi vergileri üzerinde belirleyici olabilir.
Emlak Vergisi
Konut ve iş yeri statüsündeki taşınmazlar üzerinden yapılan ödemeler, emlak vergisi (property tax) kapsamında değerlendirilir. Bu kategori, mülk vergisine benzemekle birlikte üzerine taşınmaz yapı inşa edilmiş araziler için geçerlidir. Söz konusu ödemeler, Amerikan vergi sisteminde önemli bir yere sahiptir. Kamu kurumlarının, devlet ve belediye hizmetlerinin sürdürülebilirliği için gereken fon, genellikle emlak vergileriyle toplanır.
Amerika vergi oranları, konut bazında taşınmazın değerine göre belirlenir. Başka bir ifadeyle ödenmesi gereken vergi, evin emlak değeriyle doğru orantılı olarak yükselir. Hesaplamada kullanılacak oranlar, Hazine Bakanlığı veya eyalet görevlileri tarafından yapılan yıllık incelemelere göre belirlenir. Örnek vermek gerekirse evinizde peyzaj veya havuz çalışması gibi mülk değerini artıracak bir düzenleme yaptığınızda ödemeniz gereken vergiler doğal olarak yükselir.
Emlak vergileri, eyalete göre değişiklik gösterir. Farklı eyaletlerde ödenen vergiler arasında ciddi bir fark söz konusu olabilir. Örneğin; 2022 yılı rakamlarına göre Alabama eyaletinde konut bazında belirlenen vergi, 709 dolar civarındadır. New York’ta ise bu rakam yıllık 8000 dolar oranına kadar yükselebilir. Evin konumu, vergi miktarını belirleyen bir diğer önemli husustur. Okula ve kent olanaklarına yakın konumda olan evler için ödenen vergiler diğer yerlere göre daha yüksek olabilir.
Hediye Vergileri
Hediye vergileri (gift tax), mülk veya metanın karşılıksız devri üzerinden hesaplanan bir ödemedir. Bu verginin kapsamı ve koşulları federal kanunlar tarafından belirlenmiştir. Söz konusu ödemeler, parasal değeri olan birtakım ürünler için geçerlidir. Miras ve mülkiyet devri gibi konular bu vergi kaleminin kapsamında yer alır.
Ederi belli bir sınırın üzerinde olan ve karşılıksız verilen ürünler, gayrimenkuller, mülkler hediye vergisi kapsamında yer alır. Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan 2022 yılı rakamlarında bu sınır 16.000 dolar olarak belirlenmiştir. Daha düşük değere sahip olan hediyelerde herhangi bir ödeme yapılması gerekmez. Hediye vergisi, verilen meblağ ya da ürünün fiyatına bağlı olarak %18 ila %40 arasında değişebilir.
Hediye vergisi, birçok durumda mülk veya ürün devri yapan kişi tarafından ödenir. Örnek vermek gerekirse çocuğuna otomobil hediye eden bir babanın bu aracın fiyatı üzerinden belirli bir ödeme yapması gerekir. Miras durumlarında ise paranın veya taşınmazın devrine göre bu prosedür değişebilir. Hayır kurumlarına yapılan bağışlar, çoğunlukla hediye vergisi kapsamında yer almaz.
Hediye vergilerinde yılın belirli dönemlerinde iade seçeneğinden yararlanmak mümkündür. Ödenmiş olan tutarın bir kısmı, bu süreçte mükelleflere geri verilir. Söz konusu olanaktan yararlanmak için vergileri ödediğiniz yılı takiben iade formu doldurmanız gerekir.
Şirket Türlerine Göre Vergilendirme Unsurları Değişiklik Gösterir mi?
Amerika vergi oranları ve prosedürleri, şirket türlerine göre değişiklik gösterir. Firmaların türleri; ortakların unvanına, sayısına ve firmanın çalışma prosedürlerine göre belirlenir. Benzer yapıya sahip C ve S sınıfı şirketlerde vergilendirme konusunda esnek koşullar söz konusudur. Yerel bazda faaliyet gösteren ve hissedar sayısı 100’den az olan S türü şirketlerde gelir vergisi ödenmez. Diğer vergi kalemlerinde ise eyalet kanunlarına göre kolaylıklar sağlanabilir.
Tek sınıf hisse yapısına sahip olan C tipi şirketlerde iki aşamalı vergilendirme uygulanır. Double taxation olarak adlandırılan bu uygulamada firmalar ilk aşamada şirket brüt gelirinden masraflar düştükten sonra vergiye tabi tutulur. İkinci aşamada ise ödenecek vergiler geriye kalan kısım üzerinden belirlenir. Bu safhada, hissedar geliri ve maaşlar üzerinden vergi ödenir.
Sınırlı sorumlu kuruluş (LLC) olarak tanımlanan şirketler, Amerika vergi oranları açısından özel olarak tanımlanan kurumların arasındadır. Söz konusu şirketler, yapı ve işleyiş bakımından Türkiye’deki adi ortaklıklarla benzerlik gösterir. Bu firmalar, ortaklık ile şahıs şirketini birleştiren bir yapıya sahiptir. Sınırlı sorumlu kuruluşlarda tek aşamalı vergilendirme uygulanır. Şirketin zarar ilan etmesi hâlinde vergi indirimi söz konusu olabilir. Kanuni kaidelere uyulduğu sürece vergi ödemeleri, ortakların kişisel borcu olarak değerlendirilmez.
Birden fazla ticari varlık sahibinin oluşturduğu şirketler, Amerikan vergi kanununda ortaklık olarak tanımlanır. Bu firmalar, C ve S sınıfı şirketlerden herhangi bir hiyerarşi barındırmamalarıyla ayrılır. Söz konusu firmalarda bütün ortaklar; eşit yetkilere, sorumluluğa ve söz hakkına sahiptir. Ortaklıklar ülkenin birçok yerinde gelir vergisinden muaftır. Bu firmalardan satış ve bordro gibi vergi kalemleri talep edilebilir.